Pir Sultan Abdal'dan Seçme Sözler

 

PİR SULTAN ABDAL'DAN ÖZLÜ SÖZLER

 

 

 

Abdal Pir Sultan'ım, böyle mi olur/Herkes ettiğini elbette bulur/Alıcı kuşların ömrü az olur/Akbaba zararsız yaşar mı yaşar. 

 

Abdal Pir Sultan'ım, keremler kani/Nereden geliyor canımın canı/Sensin bu gönlümün şahı sultanı/Sensiz bu cesette bu can eylenmez. 

 

Alem çiçek olsa, arı ben olsam / Dost dilinden tatlı bal bulamadım.

 

Altından bir pula olur mu kail/Konuş ki ehl ile olasın ehil/Konuşma cahille olursun cahil/Kişi itibardan düşer mi düşer. 

 

Aşk harmanında savruldum/Hem elendim hem yuğruldum/Kazana girdim kavruldum/Meydana yenmeğe geldim. 

 

Ateş gibi birden parlayıp yanma/Yanıp yanıp çevre yanın yandırma/Kah karanlık kah aydınlık görünme/Meydanda mum gibi yan deli gönül. 

 

Ben bülbülüm dersin, gülün varmıdır.

 

Ben de şu dünyaya geldim geleli/Kalsın benim davam divana kalsın/Yaradan Allah'tır benim vekilim/Kalsın benim davam divana kalsın.

 

Ben dervişim dersin dava kılarsın/Hakk’ı zikretmeye dilin var mıdır/Kendini gör, elde sen ne ararsın/Hâlâ hâl etmeğe hâlin var mıdır? 

 

Benden selam olsun ev külfetine/Çıkıp ele karşı ağlamasınlar. 

 

Benden selam söylen sofu canlara/Vücudun şehrini yuyanlar gelsin/Yedi kat göklerin yedi kat yerin/Kudret binasını kuranlar gelsin. 

 

Bir kişi Hakk'ın emrinde olmasa/Ona nesne gelmez, selamın almam. 

 

Bir öğüdüm vardır sana söyleyem/En iyi dostundan sakın sen seni/Öğüdüm dinlersen manası budur/En iyi dostundan sakın sen seni. 

 

Bir su bir gölde çok durursa kokar/Azar azar çağla ak deli gönül/Bulanık akma ki içmezler seni/Çeşmenin gözünden çık deli gönül.

 

Bu dünya dediğin bir sınık yaydır/Evveli toy düğün, ahiri vaydır/Dört kapılı ulu hoş bir saraydır/Konan göçer imiş, kalan eylenmez. 

 

Cehennem dediğin, dal odun yoktur/ Herkes ateşini kendi götürür.

 

Dağlara taşlara lalesin verdi/Kafire hisarın kal'asın verdi/Arıya bal verdi belasın verdi/Arı ağlar bana, balımdan oldu. 

 

Derdim çoktur hangisine yanayım, / Yürekte yareler türlü türlüdür.

 

Dertli olmayanlar derde yanar mı/Sâdık derviş ikrârından döner mi/Dertsiz bülbül gül dalına konar mı/Ben bülbülüm dersin, gülün var mıdır? 

 

Dostum beni ısmarlamış, gel diye, / Gideceğim ama yol bozuk, bozuk.

 

Gel ahımı alma güzel/Bir ah yerde kalmaz imiş/Gaziler fani dünyada/Pir ağlatan gülmez imiş. 

 

Gel ey zahit bizim ile çekişme/Hakk'ın yarattığı kul bana n'eyler/Kendi kalbin arıt, bize ilişme/Bendeki küfr sendek'imana neyler? 

 

Gelir senden önce yükseğe çıkar/Gözlerinden kanlı yaşını döker/Ayağın kayınca urganın çeker/En iyi dostundan sakın sen seni. 

 

Gelir senin ile güler de oynar/Ardınca önünce ayıbın söyler/Bir vakit gelince önüne çıkar/En iyi dostundan sakın sen seni. 

 

Gönül havalanıp gökte gezerken/Bana zulüm kanlı zalimden oldu/Kişinin çektiği dili belası/Her ne oldu ise dilimden oldu. 

 

Gönüldür cennet yapısı/Nur ile aydın kapısı/Kıldan incedir köprüsü/Geçebilirsen beri gel. 

 

Hak bizi yoktan var etti/Şükür yoktan vara geldim/Yedi kat arşa asılı/Kandildeki nura geldim. 

 

Hatırın yıkarlar hatır yıkınca/Gözyaşı yeğlenmez taşıp akınca/El elden üstündür arşa erince/Nasihatim dinle, sakın gururdan. 

 

Herkese gönlünce ver deli gönül. 

 

Hünerin var ise kendini devşir/Söyleyecek sözü kalbinde pişir/Ululuk büyüklük Hakk'a yaraşır/Nasihatim dinle, sakın gururdan.

 

İman eder, amel etmez/Hakk'ın buyruğuna gitmez/Kadılar yaş yere yatmaz/Hiç böyle bir şeytan var mı? 

 

Kaba rüzgar gibi boşa dolaşma/Çalıya çırpıya değip ileşme/Toz toz olup topraklara karışma/Harman yeli gibi es deli gönül. 

 

Kara toprak gibi sakin ol otur/Hak'tan ne gelirse kabul et getir/Bahar aylarının yemişin bitir.

 

Karga konsa gülistana/Gülün kadrini ne bilir/Kendi kadrini bilmeyen/Elin kadrini ne bilir. 

 

Ne kadar bilsen de bilire danış/Danışan dağları aşar mı aşar/Danışmadan yola gitse bir kişi/Yorulup yollardan şaşar mı şaşar. 

 

Oku asılanın yayı yasılır/Gaziler kılıcı Arş'a asılır/Gurur ile kahramanlar basılır/Nasihatim dinle, sakın gururdan. 

 

Pir Sultan Abdal'ım böyle söyledi/İndi aşkın deryasını boyladı/Bunu işlemeyen kula söyledi/En iyi dostundan sakın sen seni. 

 

Pir Sultan Abdal'ım dağlar aşalım/Aşalım da dost iline düşelim/Çok nimetin yedim helalaşalım/Geçti dost kervanı eyleme beni. 

 

Pir Sultan Abdal'ım, bu sözüm haktır/Gaziler sözümün hatası yoktur/Aşıkın maşuktan dönmesi çoktur/Pirin eşiğine düş deli gönül. 

 

Pir Sultan Abdal'ım, çağır ya Gani/Veren Allah yine alır ol canı/Gönül bir gemidir, akıl dümeni/Akıl dümen, ya söyleyen dil nedir? 

 

Pir Sultan Abdal'ım, er haksın er hak/Münkir olanlardan ıraksın ırak/Kurdun işi namert lokmasın yemek/Hak için adanan kurbana n'eyler?

 

Pir Sultan Abdal'ım, ihlas yar olsa/Mecnun da gözlüyor Leyla gelirse/Bir cananın meyli sende yok ise/Ahir fayda etmez onu terk eyle.

 

Pir Sultan Abdal'ım, nerden aşalım/Aşalım da dost köyüne düşelim/Çok tuz etmek yedik, helalaşalım/Gelin rıza ile gönderin bizi. 

 

Pir Sultan'ım, ulular izin izle/Kemliği terkeyle, iyliği gözle/Hasmın karıncaysa merdane gözle/Nasihatim dinle, sakın gururdan. 

 

Sekiz derler şol Cennet'in kapısı/Hakk'a doğru açılırmış hepisi/Korkusun çektiğin Sırat köprüsü/Onu doğru geçen insana n'eyler? 

 

Sen de dersin söz içinde sözüm var/Çalarsın çırparsın oğlum kızım var/Senin şunda üç beş arşın bezin var/Bütün dünya malın olsa ne fayda. 

 

Senin ile hüsnün bahçesin gezer/Gönül aşk elinden satırlar yazar/Ardınca önünce kuyular kazar/En iyi dostundan sakın sen seni.

 

Şecaatin varsa kalbinde sakla/Nasihatim dinle, sakın gururdan/Bir işin önünden sonunu yokla/Nasihatim dinle, sakın gururdan. 

 

Şu yalan dünyanın sonu hiç imiş, / Akşam gelüp konan, sabah göç imiş.

 

Uzak ol cahilden kamile yakın/Sözümde mana yok darılma sakın/Hasmın karıncaysa merdane takın/Ummadık taş başa düşer mi düşer. 

 

Varın görün irakipler kandedir/Hak ehli kardaşlar yolda demdedir/Bilin ayn el yakin Ali cemdedir/Cemiyet olmayan köyü n'eylersin? 

 

Yad ellerde kalmak kula hatadır/Sal Allah'ım, sal sılama varayım. 

 

Yanlış fetva ile yola gidilmez/Arif isen bu manadan fark eyle/Eğri hacet ile metah dokunmaz/Üstat isen endazeni derk eyle. 

 

Yine gerçeklerden açtık kapıyı/Bir pirin önünde kıldık tapıyı/Arı birlik ile yapar yapıyı/Birlik ile bitmeyende bal olmaz. 

 

Yorulan yorulsun, ben yorulmazam/Derviş makamından ben ayrılmazam/Dünya kadısından ben sorulmazam/Kalsın benim davam divana kalsın. 

 

Zahit sen bu sırra erem mi dersin/Erenler halinden bilem mi dersin/Mescit hak meyhane haram mı dersin/Hak olan mescide meyhane n'eyler?

 

Zahit sen bu yola diken ekersin/Hatıra dokunur, gönül yıkarsın/Yüküm vardır deyü zahmet çekersin/Yavuz baçcı yüksüz kervana n'eyler?